Bazı Rüyalar
“bir bira alayım. soğuk olsun.”
Sabah uyanır uyanmaz sigara içmem gerekir. Beş dakika ya da on dakika sonra değil, anında. Sonra gün başlar.
Güneş her şeye inat yeniden doğmuştur ve doğacaktır. Sanki hiç kötülük yokmuş, sanki hiç hüzün yokmuş gibi, güneş hep vardır. Güneş umuttur ve insan her güne yeni bir umutla başlar, bilmese de. Yine öyle bir sabaha uyandım, sigaramı içtim. Sokakların sessizliği karşında iki dakikalık saygı duruşunda bulundum ve sigarama devam ettim.
Sabahın çok erken saatleriydi ve dışarıda kimse yoktu, bu çok güzeldi. Bu fırsat kaçmazdı. Dışarı çıktım ve ağır ağır yürümeye başladım. Bir şey olacağı yoktu, bir şey beklemiyordum. Sadece bir süre sessizce yürümek. Tek istediğim buydu. Ama olmadı çocuklar. Sabahları sokaklarda insanlar yoktu, sabahları sokakta köpekler vardı. Ve o köpekler insanı yiyebilirdi, dikkatli olmak gerekirdi.
Bu sessiz ve huzurlu yürüyüş yaklaşık olarak dört dakika sürdü. Caddenin köşesinden döndüm ve bana doğru gelen yedi köpeklik bir çeteyle karşılaştım. Sükunetimi korumalı ve onlardan korkmadığımı göstermeliydim. Üstlerine doğru yürüdüm. Ve çete liderini tam karşıma aldım. Sorun ikimizin arasındaydı ve geriye kalan altı köpek sadece izliyordu. Birbirimizin yolundan çekilmeyecektik, kıyasıya bir mücadele içerisindeydik. Ve hatırladığım son sözlerim şunlar oldu. “ sen büyük patron. Sen mi büyüksün? Hayır ben büyüğüm. Evet ben. Eğer yolumdan çekilmezsen, ömründe karıncayı bile incitmemiş olan ben, yaşar usta. Hiç düşünmeden çeker vururum seni….” ( bkz: yaşar usta)
Kendime geldiğimde yerdeydim. Vücudumu kontrol ettim. Çok büyük bir hasar yoktu. Ufak tefek boğuşma izleri, hepsi bu. Siz bir de onları görün. Üstümü başımı silkip ayağa kalktım ve yürümeye devam ettim. Manzaralı ve çok yüksek bir tepeye çıktım, sigaramı yaktım ve düşünmeye başladım. Düşündüm. Düşündüm. Ve atladım.
“ben bir bira daha alayım. soğuk olsun.”
Sabah uyanır uyanmaz sigara içmem gerekir. Beş dakika ya da on dakika sonra değil, anında. Sonra gün başlar.
Uyandım, ter içindeydim. Gördüğüm rüyalardan olmalıydı. Yüzümü yıkadım ve balkona çıktım. Sigaramı yaktım. Sokakların sessizliği karşısında saygı duruşunda bulundum. Bu güzel sabahı onurlandırmak için bir müzik açtım, mest oldum, yitip gittim.
Her nefeste tükeniyoruz.